6- Balık ve Çekirge
Eti
1. Cabir b. Abdillah
- - (-)
18522 (1)- Cabir b.
Abdullah der ki: "Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'ın komutasında açlıktan ağaç
yaprağı yediğimiz savaşa çıktık. Bu çıkışımızda büyük bir açlığa maruz kaldık.
Deniz, sahile anber denilen bir balina atınca on beş gün boyunca onun etinden yedik.
Ebu Ubeyde bu balinanın kemiklerinden birini dikince kişi bineğiyle birlikte
altından geçebiliyordu."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(4362, 5493) rivayet etti.
18523 (2)- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ebu'z-Zübeyr, Cabir b. Abdillah'tan naklen bir önceki rivayetin
aynısını şu ziyadeyle aktardı: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizleri
gönderirken azık olarak bir çuval da hurma vermişti. Ebu Ubeyde önceleri adam başı
birer avuç verirken sonra birer hurma dağıtmaya başladı. Sabahtan akşama kadar
bir hurma yiyor, üzerine de su içiyorduk. Hurma çuvalı tümüyle bitince
yaylarımızla ağaç yapraklarını döküp onları yemeye başladık. Bu çıkışımızda çok
büyük bir açlığa maruz kaldık. Deniz ölü bir balinayı kıyıya atınca Ebu Ubeyde:
"Hem savaşa çıkmış, hem de açsınız! Yiyin!" dedi. Bunun üzerine bu
balinanın etinden yemeye başladık. Ebu Ubeyde balinanın kaburga kemiklerinden
bir tane alıp dikince kişi devesiyle birlikte altından geçebiliyor, göz
çıkurunda beş kişi oturabiliyordu. Yarım ay boyunca etinden yedik ve yağından
kilo aldık. Böylece bedenlerimiz güç toplayıp kendine geldi. Medine'ye
döndüğümüz zaman bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattık. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu Allah'ın (denizden) size çıkardığı bir
rızıktl. Şayet yanınızda ondan bir şeyler varsa bize de yedirin'' buyurdu.
Yanımızda da onun etinden biraz vardı. Bazıları bu eti Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e gönderince ondan yedi. 1
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(4362), Müslim (5038), Ebu Davud (3840) ve Nesai (7/207) rivayet ettiler.
18524 (3)- Ebu'z-Zübeyr,
Cabir'den bildiriyor: "ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyş'in
bir kervanını gözetlemek üzere Ebu Ubeyde'nin komutasında bizleri gönderdi.
Gönderirken de bize azık olarak bir çuval hurma verdi, verecek başka da bir şey
bulamamıştı. Bundan dolayı Ebu Ubeyde bu hurmaları bize taneyle
dağıtıyordu."
Ebu Zübeyr der ki:
"Peki bu hurmayla nasıl idare ettiniz?" diye sorduğumda Cabir şöyle
dedi: "çocuğun emmesi gibi bu bir hurmayı emiyor ve üzerine su içiyorduk,
Sabahtan akşama kadar bu bize yeterli oluyordu. Yine sopalarımızIa ağaç
yapraklarını döküyor, suyla ıslatıp onları yiyorduk. Sahile vardığımız zaman
deniz kıyıya kocaman tepeye benzer bir şeyattı. Yanına gidip baktığımızda
balina aenilen bir balık türü olduğunu gördük. Ebu Ubeyde önce: "Ölü
etidir" dedi, ancak sonra: "Hayır, biz Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in elçileriyiz ve Allah yolundayız. Zor durumda olduğunuz için
yiyebilirsiniz" dedi.
üç yüz kişiydik ve bir
ay boyunca kilo alacak kadar onun etinden yedik.
Bu hayvanın göz
çukurlarından kovalarla yağ çıkardığımızı, her biri öküz kadar olan et
parçaları kestiğinlizi bilirim. Ebu Ubeyde içimizden on üç kişiyi alıp hayvanın
göz çukurunda oturttu. Ebu Ubeyde hayvanın kaburga kemiklerinden bir tane alıp
dikti. Orduda bulunan en uzun adam ile en yüksek deveyi buldu. Adamı bu deveye
bindirince adam devesiyle birlikte kemiğin altından geçti. Oradan ayrılırken
yanımıza etinden de aldık.
Medine'ye döndüğümüz
zaman bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattık. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu, Allah'ın (denizden) size çıkardığı bir
rızıktt. Şayet yanınızda ondan bir şeyler varsa bize de yedirin'' buyurdu.
Yanımızda getirdiğimiz etten Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
gönderince ondan yedi.
25389 Cl)'de tekrar
edecektir.
18525 (4)- Cabir b.
Abdullah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizleri gönderirken azık
olarak bir çuval da hurma vermişti. Ebu Ubeyde önceleri adam başı birer avuç
verirken sonra birer hurma dağıtmaya başladı. Sabalıtan akşama kadar bir
hurmayı emiyor, üzerine de su içiyorduk. Deniz ölü bir balinayı kıyıya atınca
Ebu Ubeyde: "Hem savaşa çıkmış, hem de açsınız! Yiyin!" dedi. Bunun
üzerine bu balinanın etinden yemeye başladık. Döndüğümüz zaman bunu Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattık. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Bu, Allah'ın (denizden) size çıkardığı bir rızıktt. Şayet yanınızda ondan bir
şeyler varsa bize de yedirin'' buyurdu. Yanımızda da onun etinden biraz vardı.
Bazıları bu eti Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderince ondan
yedi.
[Sahih]
18526 (5)- Cabir der ki:
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Ubeyde komutasında bizleri savaşa
gönderdi. Azığımız bitince sahilde denizin kıyıya attığı bir balina gördük.
Ondan yemek istediğimizde Ebu Ubeyde önce engeloldu, ancak daha sonra:
"Biz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elçileriyiz ve Allah
yolundayız. Onun için yiyebilirsiniz" dedi. Günler boyunca ondan yedik.
Geri döndüğümüzde bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattık.
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şayet yanınızda etinden varsa
bize de gönderin '' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai,
sayd 7/208 (4353) ve İbn Ebi Şeybe, sayd (5/38) rivayet ettiler.
18527 (6)- Vehb b.
Keysan, Cabir b. Abdullah'tan bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), Ebu Ubeyde b. el-Cerrilh'ın komutasında üç yüz kişilik bir müfreze
gönderdi. Azığımız tükenince Ebu Ubeyde geriye kalan azıkları tek bir yerde topladı
ve dağıtımı kendisi yapmaya başladı. Öyle ki her birimize günde bir hurma
düşüyordu."
Vehb der ki: Adamın biri
ona: "Ey Ebu Abdillah! Bir hurmayla nasıl idare ediyordunuz?" diye
sorunca Cabir şöyle dedi: "Bitince o bir hurmayı da arar olduk. Sahile
vardığımızda kıyıda tepeyi andıran bir balinayla karşılaştık. On sekiz gün
boyunca askerler onun etinden yediler. Bir ara Ebu Ubeyde onun kaburga
kemiklerinden iki tane alıp yere dikti. Sonra binekli birine altından geçmesini
söyledi. Adam bineğiyle ona değmeden altından geçti."
[Sahih]
Diğer tahric: Malik
(2689), Abdurrezzak (8666), Buhari (2483, 2983,4360), Müslim (5041-3), İbn Mace
(4159), Tirmizi (2475) ve Nesai (7/207) rivayet ettiler.
18528 (7)- Cabir der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Ubeyde b. elCerrah'ın
komutasında üç yüz kişilik bir müfreze gönderdi. Deniz sahilinde azığımız
tükenene kadar kaldık. Azığımız tükenince ağaç yapraklarını yemeye başladık.
Daha sonra deniz kıyıya balina denilen bir hayvan attı. Onun etinden on beş gün
boyunca, bedenimiz kendine gelene kadar yedik. Bir ara Ebu Ubeyde balinanın
kaburga kemiklerinden birini alıp dikti. Sonra en büyük deveyi buldu ve bu
kemiğin altından geçirdi. Deniz kıyısına gelmeden önce adamın biri üç tane deve
kesmişti. Sonra bir daha üç tane deve kesti. Sonra üç tane daha deve kesti, ama
en sonunda Ebu Ubeyde kesmesini yasakladı."
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Buhari (4361-2, 5493-4), Müslim (5039-40) ve Nesai (7/207) rivayet ettiler.